Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Nisan 2014 Cumartesi

Dışarıda olmak

Çirkinim en yaşlı karga gibi ağaçların dallarında Ve minik bir çocukta olabilecek kadar olgunlukta Birer birer kafalarınızda olan benim Cahilim, aptalım ve kibirliyim
Kibirliyim demek bile kibir verirken bana Yukarıdan bakarken hayatınıza, en az sizin kadar sahteyim En büyük zevkimse küçük algılama anılarımda Ama yine de cahilim, aptalım ve kibirliyim
Kurduğunuz sistemler birer birer çökerken Siz de en az benim kadar bunun farkındayken Tek başıma aranızda duran benim Cahilim, aptalım ve kibirliyim
Hatalı da olsa adım, uzun olsa da yolum Vecdler arası dolanıp dursam da Sorgulasam da her adımımda Her ne kadar gönülden inanmak istesem de Her ne kadar düşünsem,konuşsam ve bazı şeyler yapsam da Yine de... Yine de ağzımda acı bir tat bırakır Göğüs kafesime bir ağırlık çöker Hepinizden alçak olduğumu bilmek Hepinizden dengesiz, düzensiz ve karışık olduğumu bilmek Hiç bir renk olamamak Sekizinci nota olmak Kimsenin bilmediği bir dilde Anlamlı bir söz olmak...
05.03.2014 - 21:01

13 Ağustos 2013 Salı

Erenköy Durağındaki Kedi

Trene binmeden gördüm yine
Erenköy durağındaki kediyi
İlk başta usulca yaklaştı bana
Sonra hemen koy verdi muhabbeti

Dedi ki siz ve uyuşuk tembel beyinleriniz
Popüler kültür esiri arkadaşlarınız
Ve kendi kafanızda uydurduğunuz inançlarınız

Dedi ki doğru ne varsa götürdünüz
Duygularınızı herşeyden sildiniz
İlmi uzak diyarlara gömdünüz

Dedi ki önce yandaş belirlediniz
Sonra kendinizi sevdirdiniz
İşinize gelmeyince hemen sildiniz

Dedi ki çocuklarınız aptal, gençleriniz suskun
büyükleriniz hayalperest, katilleriniz serbest
mazlumlar hapiste ve kendi kurduğunuz sistemle
kör hale gelmiş milletiniz, anca tren beklersiniz

Tam diyecektim ki "sana ne!", inceden bir bakış attı
"kediyim ben kedi, delirtmişler seni" dedi
Bindirdi trene, bir paket de sigara verdi
Sırtımı sıvazladı ve arkamdan el salladı

10 Mart 2012

Bekleyen

Ne sağ sol çatışması
Ne karı kız atışması
Ne namus belası
Ne koltuk kavgası
Ne de eş dost derdi
Huzur dolu ölümdür bizi bekleyen

02 Nisan 2012

Gönlüm

Düştü sonbahar istanbula
Düştü istanbul sonbahara
Sonbahar düştü gönlüme
Düştü istanbul gönlüme
Gönlüm düşmez istanbula

22 Eylül 2012

Ne diye döner ki şu dünya

Günler geçti üstümüzden
Neler kaybettik özümüzden

Sağanaklara bile tutulduk
Doğru yol umuduyla baş koyduk

Kim kim kaldık ki zaten eskilerden
kitaplar sararmış mazilerden

Farklı şeylerin yolunu tuttuk
Aşk ile varolduk aşka koştuk

Seslenir bize toprak ağaç
Rüzgar eser berilerden
Ne diye döner ki şu dünya...

Kargalar arasında bir serçe öter
Karanlıklar içinde bir ışık yanar

Gün gelir herşeye kavuşuruz
Ateşler içinde yol buluruz

Elbet bizden de bir gün adam olur
Engelleyense umut uykusudur

Kimseler tarafından aranız soruluruz
Kimbilir belki dosdoğru ile konuşuruz

Düşünceler uçar aklımda
Evde seccade varken
Ben ne arıyorum burada
Hala ruhum yaşarken


17 Kasım 2012

Anten

Biz kendi sistemimizin köpekleri
Biz makineleşmiş işçiler
Ne sokaklarda huzur kaldı
Ne de sokak müzisyenleri
Kendi ruhumuzu yokettik
Hayati kolaylaştıralım derken
Bir uykumuz kaldı elimizde
Bir de işe yaramaz bi anten

06 Nisan 2012

Hiç bu kadar

Bitmişti gece uyanmıştı alem
Ve kargalar aya bakmayı bırakmıştı
Hiç bu kadar sert olmamıştı kalem
Gündüz hiç bu kadar kararmamıştı

Hiç bu kadar zor olmamıştı yazmak
Banaydı şeytanlarla karanlık
Sense aydın beni aydınlatan
Sense gerçekliktin sevgiyi hatırlatan

Sen ne ararsın bu karanlıklarda
Nereden buldun da uydun şeytana
Hiç bu kadar siyah olmamıştı gece
Hiç bu kadar gürültülü değildi vesvese

Bıraktın geride ışıksızlıktan kör bir karga
Düşünmeden devam ederken sen baş koyduğun bu yola
Belki de karşılaşırız karanlıkta aynı ağaçta
Ve açarım kanatlarımı yine uçarım uzaklara

12 Ağustos 2013

Abasıyanık

Vapur geçer adaların önünden
İçindeki insanların gitceği yerleri umursamadan
Beklersin sahilde dalgaların monotonluğu geçsin diye

Kargalar güler bazen sana
Bazen motorlar azarlar seni
Sen yine de beklersin

Rüzgar dağıtır saçlarını
Sinirlenirsin ama yine de istersin
Aynı yalnızlığı istediğin gibi

Biz buyuz be azizim
Aynı olsak da tanışamayız
Yalnızlıktan yetimiz, konuşamayız

Cebimizde çakmak "ateşiniz var mı" sorusunu bekleyeceğiz
Yada olası adadaki sevgililerimizi hayal edeceğiz
Tamamen Sait Faik'in yaptığı gibi

Yada kendimiz olup kendimizce kucaklıyacağız yalnızlığı
Biz yaşamıyoruz azizim vakit geçiriyoruz
Mutlak yalnızlığımızı kucaklamak için doğuyoruz.

18 Temmuz 2011

Müzik

Madem ki sokaklar kimsenin değil
Nefes almak değil yaşam nefessizlik ölüm değil
Dolu dolu yaşamak çok zor
Ve bir adamın söylediği gibi
"Müzik dünyayı değiştirmek için
oyuncaklarımızdan sadece bir tanesi"

06 Mayıs 2012

11 Ağustos 2013 Pazar

Bilirmisin?

Bilirmisin sen ben geceleri dışarı çıkarım
Canım sıkılır bir sigara yakarım
Ayın ışığını ararım gülüşünü andırır diye
Bulursam da bulamazsam da sigaramı yakarım
Bilirsin sen kızarsın ama
Aptallık bende yine de yakarım
Kargalar bile güler halime
Mahallenin köpekleriyle konuşurum
Ee kedi kolay bulunmaz bu saatte
Belki de bulunur da ben bulamam
E sonuçta aptallık bende
Belki de tek mantıklı hareketim seni sevmek
Belki yok, gerçekten tek mantıklı hareketim seni sevmek
Nasıl başardım diye sorarım kendime, bulamam cevabını
Seni ararım ama yoksun yanımda, bulamam seni
Seni ararım gökyüzünde gülüşünü göreyim diye
Napıyorum ben derim yine bir sigara yakarım
Beklerim gelip de içme şunu salakmısın de diye
Ee tabi uyuyorsun sen
Nereden geliceksin de diyeceksin ohoo uzun iş
Ben yine yakarım ama bir tane
Diyorum ya aptalım ben
Ay da yok zaten bu gece
Gerçi daha demin baktım şerefsize nereye gitti bilmem
Neyse ben yine bir sigara daha yakim
Belki ateşte görürüm gözlerinin ışıltısını
Gözlerin gibi bahanem varken zor olur bırakmam
Sen gelirsen başka tabi
Ah bir gelsen ben yine yerim kafayı
Üzermiyim seni kırarmıyım seni diye düşünmekten
Yedik yedik geriye ne kaldı zaten
Gariban bir aptal oldum derdinden       
Hiç biri sorun değil de en büyük korkum
Sen de uyanıkmısın
Kızarmısın bana uzaktan içme şunu diye
Yoksa başkasını mı düşünürsün
Belki hiç sevmiyorsundur beni
Aptalın tekini kim sever zaten
Sevmiyorsan söyle aptal sevmiyorum seni de
Yormayalım birbirimizi boş yere
Yalnız kalırım yine çıkarım gece dışarı
Ay nerede diye gökyüzüne bakarım
Bulsam da bulamasam da bir sigara yakarım.

12 Mart 2013

Bir Anda

Karanlığın ıssızlığı ortasında
Duyulur ya ezan sesleri
Umutsuzluk kaplamışken bedeni
Bir anda için mutluluk dolar ya
Ve kardelen güneşe çıktığında
Ağaçlar rengarenk çiçek açtığında
Mazlum derdinden kurtulduğunda
Alim düşünceyi anladığında
Martı havada simidi kaptığında
Ve uzun zamandır denizde olan gemi
Sabır sonunda limanı gördüğünde
Ve elbet ki sen hatırıma geldiğinde
Bir anda olur ışıltı bir anda açar çiçekler
Bir anda güneş bir anda mutluluk
Bir anda liman bir anda ezan
Bir anda sen...

15 Haziran 2013

Sahnedeki Rolüm

Çocukluktan beri hep düşündüm gerçeği
Varmıydınız siz yoksa tiyatro mu oynanıyordu önümde
Kim ispat edebilir bana sizin varlığınızı
Bir ben varım, bir sınavım, bir yaratan
Siz de yaratanla benim aramdaki sınavımın parçaları
Dertlenirim Kargalar güler
Ben gülerim böcek konar
Çiçeğe bakarım rüzgar eser
Aşık olurum deli divane ruhun duymaz
Aşık olurum ölürüm içerde hüznümden
Siz yine işinize gidersiniz
Yine de konuşursunuz benle neşeli
Güneş yine doğar, dünyadaki kahpeliğe rağmen
Yok olmaz inanmam
Saatlerce dil döksen de inanmam
İnanırım ama kesin diyemem
Ben varım dersem de sen inanma
Ben de yokumdur aslında
Tüm dünyan Allah'la arandadır.
Bunu da sen gör diye yazmışımdır
Sırf sahnedeki rolüm bu olduğu için.

22/05/2013

Son Sigaram

Vay be sen de mi gelicektin başıma
Sonuncu sigaram
Ne günahlara girdik senle
Ne sevaplar işledik
Ne insanlarla tanıştık
Ne kızlar sevdik
Hatırlarmısın ilk nerede karşılaştık
Hatırlarmısın ne idim o zamanlar
Tamam görüşmezdik çok amma
Yine de bilirdik birbirimizi
Sonradan kaynadı kanımız
Sonradan ateşle ısındık
Hatırlarmısın o ilk zilliyi
Neler geçirirdi kimbilir aklından
Yada ötekisi o takıntı olan
Yada diğeri siması masumhane
Yada dertlisi yada bu ay tanesi
Hatırlarmısın ya dertlendiğimizi
Yıllarca uyuduğumuzu farkettiğimiz anı
Peki ya hatırlarmısın
Keyif için de karşılaştığımızı
Yazdığımızı çizdiğimizi
Besteleyip çaldığımızı
Hatırlarmısın beni sakinleştirini
Hatırlarmısın peki beni de
Sevdiklerim gibi öldürdüğünü
Şahsen hatırlamam, sen de hatırlama
Kusura bakma, sözüm var aya

Şeytanlar

Yeşiller kırmızılar turuncular maviler
Gece gündüz sürekli kafamın içindeler
Küçücükler sinsiler insanlar kadınlar
Ardımı boş bırakmadan peşimdeler

Akılları çelmeye habaset seslenilir.
Aşk-ı hakikiye nasıl hayır denilir?
Bilseler habaise neler feda edilir?
Teslim olmadan gözler neler görebilir?

Rüyalarımda hayatımda bakarlar uzaklardan
İlerlenilemez oldu sinsi tuzaklardan
Kendi ateşleriyle kendilerini yakıyorlar
Yakından uzaktan yüzlercesi bakıyorlar

12 Haziran 2013

Toprakla Havva

Güneşle ay, ateşle su, toprak ile hava
Fakirle zengin, geceyle gündüz, Adem ile havva
İşte böyle tamamlardık birbirimizi
Aklımda bir bunlar olurdu bir de ikimiz
Ama bir haller oldu şu sıralar bana
Neden bilmem aklım hep papatyalarda
Aşkımızın bekçisi, sevgimizin resmi onlar
Birbirimize kavuşmuş halimizi saklarlar
Nasıl olabilir diye çok düşündüm ama bulamadım.
Güzelliği gördüğüm herşeyde aradım
Hiç bişi bulamadım senin yaratılışın gibi
Hiç düşünemedim senden başka bişi
Ben mi? Ben ise kenarda köşede bir labada
Kim dikkat eder de bakar ki ona
Baksan da kurtulaman yaksan da
Kendi ömrü bitmeden zorla kavuşmaz sona
E peki nereden geldi bu papatyalar
Belki de halimi bir onlar anlar
Ama yavaş yavaş solarlar zaman geçtikçe
Hiç uyumazlar düşünürler bizi her gece
Bir gün solarlar bir ay açarlar
Bir ay açarlar bir yıl uyurlar
Uyanıp son bir çare direnirler
Fakat aşk gibi onlar da elbet ölürler

24/05/2013

Yıldızlardan Yıldızlara

Hey gidi çirkin karga
Düşermiydin bu hallere
Aşık mı olucaktın sen de
Dalacakmıydın rüyalara

Sen de mi kıskanacaktın
Gözlerinle onu ararken
Ve o başkasına bakarken
Sen de mi kararıcaktın

Hey gidi çirkin karga
Nasıl aşık olursun ki aya
Sızlarmıydı kalp denen kayan
Yek ilacınsa hala sigaran

Sen de mi tıkanıp kalıcaktın
Birden bire umutla dolucaktın
Loş odanın mum ışığı gibi
Ona bağlılıkla sahip çıkacaktın

Güneşe geceyi perde kılmışlar
Unutulmasın diye ayı koymuşlar
Yanaşsan aya güneşi bulabilirmisin
Doğruyu bulup ona söyleyebilirmisin

Sen de sekersin yıldızdan yıldıza
Sonu gelmez bir yol içindesin
Hepsi yok olsa, gün doğsa
Bulutlara yıldız diyebilirmisin?

Başka nerede bulabilirsin o gözlerin ışıltısını
Yada manasız boş bakışların saflığını
Ay gibi parlayan yüzün güzelliğinden
Sen de mi kendini alamazsın

Hey gidi çirkin karga
Senle ben dostuz karanlıklara
Başka nerede buluruz bu kadar rengi
Yada o müthiş gülümsemeyi

Sen de mi bilmezsin o ne haldedir
Belki de o apayrı bir sevdadadır
Yada gerçekten de o senin yarindir
Ve beklersin cevap yarındadır.

Hey gidi çirkin karga
Yine kaldı herşey zamana
Belki ikimiz de kana kana
İnanıyoruz büyük bir yalana

Sen de mi şaşıracaktın bu duruma
Sen bana benzersin kız aya
Nasıl uçar karga kızın yanına
İnandıramazsın bile varlığına

Hey gidi çirkin karga
Yalnız biz biliriz bu aşkı
Ne kadar ansak da adını
Uzaklardan bakarız ona

04 Temmuz 2013

Elbet

Elbet kavuşuruz bir gün dosdoğruya
Elbet ayrışır bir gün iyiyle kötü
Ulaşır şanımız doğudan batıya
Ebette borcunu elbet öder kötü

Elbet yaşar büyür düşünür dövüşür
Elbet düşer bu yolda yığınla kardeş
Elbet bu kaos huzura da dönüşür
Zaten doğabilmek için batar güneş

3 Haziran 2013