25 Ekim 2013 Cuma

My Mind Is All Over The Place

Bu kendi düşünüp bulduğum uydurduğum bir şey. Başkaları benden önce bulmuş olabilir ama sigaralı balkon gecelerimde farkettim bunu.

Küçükken tek benim varolmam herşeyin tiyatro gibi etrafımda işlemesini düşünmem gibi. Truman Show'un tüm dünya versiyonu ve herşey benle yaratıcı arasında siz sadece benim testim araçları. Megalomanyak bir düşünce evet. 8'de buna bayağı inanır gibi bişiydim ben düşünün psikopatlığı.
 Uzun uzun yazamıcam tabi ama özünde olay şu: Aslında hiç birimiz hiç birimizi tanımıyoruz. Sadece onun hakkında gördüklerimiz ve bildiklerimiz o kişiyi o kişi kılıyor. Ve o gördüklerimiz de aslında beynimizde olanlar. Mesela çok güzel bir kız olan Ece'yi gören Ali arkadaşımızı ele alalım. Ece her ne kadar çekilmez şirret iğrenç bişi olsa da Ali, Ece güzel bir kız olduğu için onları görmez Ece ona o huylarını gösterse bile. Ali'nin gözünde Ece güzel, iyi ve evlenilecek bir kızdır. Aslında Ece öyle değildir ama Ali'nin beyninde Ece böyledir. Aslında Ali Ece'yi tanımıyordur, sadece kafasında Ece hakkında düşüncelerden oluşan bir Ece vardır ve o Ece budur.

Ve kişilik analinizini iyi yapma dediğimiz şeyler bir kişiyi ne kadar iyi algıladığınızla ilgili. Tabi burada algıyı da anlatmak gerekiyor ama çok uzayacağı için başka bir zamana aktarıyorum onu. Ve önyargı dediğimiz şey de( hem iyi hem kötü önyargı)  bir kişiyi görmemiz esnasında o kişiyi algılamadan öncesi kafamıza koyduğumuz, ondan beklediğimiz şeylerdir. Uzun sakallının direkt şeriatçı, bıyıklının ülkücü, kızıl saçlı kızın kaşar, evsizin kötü adam olması bu yüzdendir.

Bu felsefe sadece kişiler için değil cisimler için de geçerlidir. Manevi değer dediğimiz şey o cisme kafamızda yerleştirdiğimiz değerdir. Ve tüm dünyanın kafasına aynı şekilde yerleşmiş ve olduğundan çok farklı değer taşıyan bir şey var: Para dediğimiz kağıt parçası. Fallout yada Tazmanya Canavarı çizgifilmindeki gibi bu günden itibaren hepimizin kafasındaki değeri şişekapağına değiştirsek o geçicek para yerine.Parayı para yapan bizim ona verdiğimiz değer. En sevdiğimiz tshirtü en sevdiğimiz tshirt yapan şey bize en yakışan olması değil, en çok yakıştığını düşündüğümüz olması. Yani uzun lafın kısası hiç kimseyi tanıyamıyoruz ve hiç bir cisimle bile etkilenmeden yaşayamıyoruz. Beynimizi oralara buralara atıyoruz, anılar oluşturuyoruz, değerler önemler veriyoruz ve bunlar bizi mutlu/üzgün/hüzünlü/melankolik/şımarık/sinirli vs duygulara sokuyor. Ama herşeyi biz kendi kafamız içinde yapıyoruz. İşte bu My Mind Is All Over The Place düşüncesi.Neden türkçe bişi bulamadım diye soruyorsanız türkçe bişi bu kadar tarif etmiyordu. Adı bile kendisini açıklıyor aslında.

En önemli ve dikkat etmemiz gereken kısım yada bu felsefenin sonucu diyebileceğimiz kısım şu: My mind is all over the place bu yüzden dolayı kendimi tanımalıyım. Hiç kimse beni anlamıyor insanlar kötüğğğ höööö diyen emo aslında kendisini tanımıyordur ve kafasında insanlara hep yanlış yerden bakıyordur. Hayat bakış açımıza göre çok değişen bişi. Ve hayat aslında kafamızda olan bişi. İnsanın kendini tanıması ve kendini kullanmayı bilmesi bu yüzden çok önemli. Hayatın sen güzel olduğun kadar güzel. Renkler senin görebildiğin kadar rengarenk. Gerçekten de "Çok keramet var insanda".