19 Ekim 2013 Cumartesi

Oyun sektörünün ileride gireceği şekil yada Ütopyam

Bu gidişat 10, 20, 30 hatta 40 yıl bile sürebilir ama bence ulaşacağı noktanın ne olduğundan bahsedicem birazdan. Tabi buradaki bence şahsi görüşümü belli etmenin yanında bayağı %80-%90 oranını verdiğim bir durum. Gelecekten bu oranda bişinin doğru olduğunu ileri sürmek ve bu konuda uzman olmamak her ne kadar saçma olsa da, işte açıklıyorum.

Bahsettiğim noktada durum şu: EA games, Ubisoft, Activision-Blizzard oyun firmaları değil. Game Engine firmaları ve her oyun indie-game. Belirli kişiler tarafından bu büyük firmaların engine'leri ile yapılmış ve bu büyük firmaların marketing'i dahilinde dağıtılan oyunlar.

Her ne kadar ütopya yada uçuk bir şeymiş gibi dursa da indie-game'lerin bi anda çıkışı ve her yeri doldurması, büyük şirketlerin çok fazla yenilik ve yaratıcılık getirememesi derken ve teknoloji sektöründe ivmenin her zaman arttığını düşünürsek bu ütopya mümkün. Önce büyük oyun stüdyolarını ve şirketleri düşünelim. Game Dev Tycoon tarzı bir oyun oynadıysanız anlıyorsunuz ki şirketiniz ne kadar büyürse o kadar harcaması artıyor. Aylık 1 milyon dolar olacak kadar ve gerçekçi bir şekilde artıyor bu harcama. 1 milyon dolara pizza-kola almıyor şirket. Engine, çalışan maaşları, ARGE, marketing, dizayn ve teknolojiyi çalışanlara takip ettirmek için onlara verdiğiniz eğitimler falan derken bir bakmışsınız oyun başında "HOUAUAAOA ZENGİN OLDUM" diyip garajda yaptığınız 10 üzeri 10 alan oyununuzun satış parası, tüm şirket masa basında bişi yapmasa facebooka baksa bile harcanıyor. Bir de bir oyun yapmaya çalışıp o oyunu batırırsanız...

Her ne kadar bir oyundaki veriler üzerinden konuşmam saçma gelse de bu gerçekte de öyle. Neden CEO'lar bu kadar gergin para düşkünü ve sürekli "satın alın nolur" dercesine sahte gülümsemelerle çıkıyorlar piyasaya? Yada şirketler neden bu kadar "Sequel, Multiplayer, Badass DLC's!" şeklinde saçma hareketlere giriyorlar. Zaten şu sequel, multiplayer ve dlc olayı bayağı sıkıntılı bir halde şuan. Sektörün hepsi parayı kazanmak için bunları kullanıyor. Mortal Kombat'da combo bilmeyip aynı tuşlara basıp adam döven çocuklar gibiler. Bayağı ilginç bir durum ya düşününce, neyse...Kibrit kutusundan çıkarttığı kibritlermiş gibi kullanıp yanında çalışan Maxis, Bioware tarzı şirketleri uzaklara atan EA Games bu hareketleri yapmaya maalesef mecbur. Hele torrent crack vs. bu kadar ilerlemişken.

Bir yandan da Super Meat Boy gibi bir oyun yapıp 1,8 milyon dolar mı neydi (yan sekme açıp wikipediaya bakıp tam doğrusunu buraya yazamıcam aç öğren) o civarlarda para kıran Team Meat'e bak. Yada Minecraft'a. Don't Starve. Fez. Gone Home. Ve bunlar sektöre sıfırdan başlayıp sağlam tepki almış oyunlar. Koskoca dev şirketlerin arasında duranlar. Bu indie-game'ler yunan mitolojisindeki kahramanlar dev şirketler de titanlar. Titanları herkes bilir ama kahramanlar daha çok sevilir. O mantık.
 
Peki çulsuzluk içinden (Ubisoft'a falan göre çulsuzlar tabi) çıkarak bu kadar sağlam bir pozisyona nasıl geldiler? Çünkü oyuncuydular. Hiç bir indie-game yapılırken para derdiyle başlamaz. "Abi bir indie-game yapalım da tutsun milyonlar kazanırız yeeee" tarzı bir dialog olmaz çünkü indie-game'in tutma oranı o kadar düşük ki para derdinde olan birisi zaten başta bu riski göze almaz. Indie-game tasarlayan kişi başından beri "bu kadar yıllık oyuncuyum böyle oyun olsa çok hoşuma giderdi, belki millet sever" yada "benim oyunum olsa şöyle olurdu" tarzı duygu ve düşüncelerle işe başlar. Indie
Game The Movie'yi izleyen birisi sırf bunu dediklerinden ne zorluklara katlandıklarını da görürler. Ve bu şekilde oyun yapmak için, oyuncular için oyun üreten bir ekip "ay sonu geliyor 4M dolar nasıl ödeyeceğim" diye düşünen bir şirkete göre her zaman daha fazla tutulucaktır. Ve işler bu halde iyice ilerleyip bazı şirketler batmaya başladığında ayakta kalan şirketler (EA games kalır büyük ihtimal. Dünya yok olcak EA games uzayda devam edicek.") bir ders çıkartıp bu dediğimi yapıcaklar. Indie-Game üreticilerine Engine sağlayıp marketing yapmak. Büyük şirketler yaratıcılık sıkıntılarını giderirken indie game yapımcıları marketing ve sıfırdan kodlama dertlerinden kurtulucaklar. Teknolojiye yetişmek için low level kodlardan başlayarak bişiler üretmelerine gerek kalmayacak, çünkü update'lenen bir Activision-Blizzard Engine olucak. Ve bu büyük şirketlerin yanına Flash, Unity gibi zaten engine olan firmalar da katılıcak. Benim gibi bilgisayar mühendisleri de maalesef bu büyük şirketlerde engine geliştirmekle tüketicekler zamanlarını. Çünkü bu olay olduğunda Kadıköy'de Cafe sahibi olan ve canı sıkılan Burcu azcık bu işlerden anlıyorsa çok güzel bir cafe işletme oyunu yapabilecek yada 14 yaşındaki bilgisayar kurdu evladımız asker babasından öğrendiği bilgilerle mükemmel bir strateji oyunu geliştirebilecek. Tarih öğretmenimiz Mehmet Bey yeğeni Cem'i kitleyip ona tarihsel oyun yaptırtacak.

Ve bu kadar oyun fazlalığı varken tahmin edebileceğiniz gibi "bazı şirketler batıcak" derken bahsettiğim şirketler Casual Gaming şirketleri.Mesela Zynga Games. 20 yıl sonra heyt be Farmville vardı denilemeyecek çünkü aynısının mavisi ve daha güzel grafiklisi Farmerbille tarzı bişi olucak. Farmville asla hatırlanmayacak.Biz Syndicate'in ilk oyununu, X-Com Apocalypse'i Assassin's Creed II'yi heyt be diye anarken kimse Candy Crash'daki skorunu o kadar önemsemeyecek. Bunun nedeni Casual Gaming olması değil, Casual Gaming'in artık derinliğinin olmaması.

Super Meat Boy'un bir facebook oyunu olduğunu düşünün. Sadece düşünün. Yada Cart Life'ı, Papers Please! 'i. Düşünün ya bekliyorum ben.

Tamam? Yok biraz daha düşün.

Heh tamam. Anladın? Cart Life hatırlanırdı 20 yıl sonra da olsa. Heyt be denirdi.Papers Please!'de. Indie-game deki yaratıcılık başka hiç bir yerde kalmadı. Sorun bu. Kangren oldu artık sektör ve sektörü büyük değişimler bekliyor. Kolunu kesip kafasına mı dikerler naparlar ne şekillere girer artık bilmiyorum ama bence ne yaparsa yapsın sektör benim için bir tilki ve kürkçü dükkanı da bu yazıda anlattıklarım. Saygılarımla.

Dipnot: Farmville hatırlanmayacak derken tabi adı hatırlanır ama bir etkisi olmayacak. "Biri bizi gözetliyormusun'u hatırlıyormusun" "abi evet abi izlerdik" gibi bunun ötesi olmayacak. "Lan TSUBASA VARDI BE" "ULAN GENÇLİK!" yada "SULUGÖZ SAKIZ VARDI" tarzı bişi bırakmayacak. Hatırlanmadan kastım hani geçmişte olduğunun bilinilmesinden çok belirli duygularla ve mutlulukla yeniden hissedilmesi. Nostalji hissi bile vermeyecek. "Ne oynardık be" nin ötesine asla geçemicek. Prince Of Persia Sands Of Time dediğimde hissettikleriniz asla olmayacak. Yada Fez dediğimde. Onu bunu boşverin de photoshoptan resim yaptım hiçbir yazımda resim falan yok diye. Sırf sizin için.